Soğuk algınlığının bir bulgusu olarak ortaya çıkan ses kısıklığını çoğu zaman önemsemez ve günlük tempomuza devam ederiz.
Hatta az çıkan sesimizi duyurabilmek için aşırı efor sarf eder, bağırarak sesimizi duyurmaya çalışırız. Bu aşamada yapılan zorlama, iyileşmek için dinlenmesi gereken ses tellerimizin daha da kötü zedelenmesine ve hatta kalıcı ses teli hastalıklarına neden olabilir. Ses telleri karşılıklı birbirine çarparak ses çıkaran yapılardır. Bu tip bir hastalık sırasında değil bağırarak konuşmak, normal ses yüksekliği bile örselenmelerine neden olabilir.
Ses kısıklığı yalnızca soğuk algınlığın bulgusu olmayıp son derece önemli ve erken tanı gerektiren “gırtlak kanseri”nin de en önemli ve erken bulgusudur. Özellikle uzun süre sigara içmiş, alkol kullanan, kimyasal madde kokularına maruz kalan kişilerde ses kısıklığı şikayeti önemsenmelidir. Kanserler arasında gırtlak kanseri sıklıkla erken bulgu verdiğinden dolayı oldukça şanslı bir kanser türüdür. Bu kanser türünde her zaman ses kısıklığı ilk bulgudur ve erken dönemde doktora götürür.
Peki ses kısıklığımızın soğuk algınlığından mı yoksa ileri bir hastalıktan mı kaynaklandığını nasıl anlayacağız?
Öncelikle soğuk algınlığına bağlı ses kısıklıkları eğer larenjit dediğimiz gırtlak enfeksiyonlarına dönüşmemiş ise 3-4 gün içinde iyileşir. Bu sürede gırtlağımızı dinlendirmemiz ve mümkün olduğunca konuşmaktan kaçınmamız, hatta fısıldayarak konuşmamız gerekir.
Zorlanan ve gerektiği gibi tedavi edilmeyen ses tellerinin üzerinde kalıcı ve ancak cerrahi girişimlerle tedavi edilebilen et büyümeleri oluşabilir. Sesini yanlış kullanan kişilerde ve daha çok ses sanatçılarında görülen nodüller de bir tür et büyümesidir. Nodüller kimi zaman ses tedavileriyle iyileştirilebilirler.
Eğer bir ses kısılması yedi günden fazla sürüyorsa ve her gün daha da kötüye gidiyorsa bu mutlaka bir KBB uzmanı tarafından detaylı gırtlak muayenesi gerektiren bir hastalık alarmıdır.
Peki yoğun çalışma temposunda iş yerinden uzaklaşmadan ne gibi önlemler alabiliriz?
- Ses kısıklığı düzelene kadar mümkün olduğunca telefonla konuşmayın.
- Klimayı mümkünse kapatın, değilse rüzgarından uzaklaşın.
- Tozlu ya da kimyasal kokuların olduğu iş yerlerinde odayı bolca havalandırın ve mümkünse maske kullanın.
- Bir bardak sıcak su içine eczaneden alabileceğiniz bir buğuyu koyup ağzınızdan derin nefes alıp vererek soluyun.
- Ses kısıklığınız tamamen geçene kadar kesinlikle sigara içmeyin ve yanınızda içirtmeyin.